ÖNSÖZ

27 Eylül 2009 Pazar

Saygıdeğer Müslüman, Deist ve Ateist Dostlarımızdan Bir Ricamız Var: Aşağıdaki Yazılarımızı Kendi Amaçları Doğrultusunda Kullanmamalarını; Yani, Kutsal Kitabı Ve Hıristiyanlığı Lekelemek İçin Bir Koz Olarak Kullanmamalarını Rica Ederiz! Tersine, İçine Düştükleri Bataklıktan, Hurafelerden... Arınmaları İçin, Kardeşçe Yardım Ellerini Uzatmalarını Dileriz!
Saygılarımızla! Teşekkürler!

KUTSAL KİTABIMIZA SAHİP ÇIKALIM!
HATALI TERCÜME DEFORMELERİNDEN ARINDIRALIM!


“Göklerin Egemenliği, denize atılan ve her çeşitten toplayan bir ağa benzer. Dolduğu zaman onu kıyıya çektiler. İyileri, işe yarayanları kaplara koydular. Fakat işe yaramayan kötüleri dışarı attılar.” (İncil: Matta 13:41.)

İYİLERİ KÖTÜLERDEN AYIKLA
“KURUNUN YANINDA YAŞI DA YAKMA”

Yukarıdaki İncil sözü bize “balık ve ağ” simgesiyle, “iyilerle kötüleri” birbirinden ayıklama gereğini öğretmektedir. “Kuruların yanında yaşları da yakma” atasözünü de unutmamamız gerek! Hiçbir balıkçı, denize ağ attığında, “işe yaramaz kötüleri de çıkıyor” diyerek, iyi balıkları tutmaktan vazgeçmez. Aynı benzerlikte akıllı veya ekonomik kişiler, bir elmanın ufak bir tarafı çürüdü diye tüm elmayı kaldırıp çöpe atmazlar. Ama çürüyen ufak tarafı bıçakla oyup temizledikten sonra, sağlam tarafını afiyetle yerler.

Yukarıdaki İncil sözünde gördüğümüz, çöpe atılan “işe yaramayan, kötü deniz canlıları” olduğu gibi; sadece denizlerde değil, ama dünyamız doğasında, her alanda, her platformda, işe yarayan iyilerin, pozitiflerin yanında, işe yaramayan kötüleri, negatifleri de bulunmaktadır. Dünyamızın doğası pozitiflerle, negatiflerle doludur. İşe yaramayan, zararlı, kötü bitkiler ve hayvanlar... olduğu gibi; insanların bile işe yaramaz, kötü, zararlı eserleri vardır.
“Kuruların yanında yaşları da yakmamak” gereği; yani kötülerin yanında iyileri de çöpe atmamak kuralı, dünyamızın her alanında geçerlidir. Aklıselim sahibi birçok aydın ve akıllı kişiler, bu önemli kurala özenle dikkat ederler! Ama maalesef bazıları da var ki, bu önemli kurala hiç mi hiç özen göstermezler! Kuruların yanında, yaşları da acımasızca ve insafsızca yakarken; iyileri de kötülerle beraber çöpe atarlar!

Saygıdeğer Ve Sevgili Okuyucum!
Sizin, Kuruların Yanında Yaşları Da Yakanlardan;
Kötülerle Beraber İyileri De Çöpe Atanlardan,
Olduğunuzu Sanmıyorum!

Değerli Okuyucum! Siz hangi kategoriye ait olduğunuzu daha iyi bilirsiniz. Eğer bu yazıları okuyanlardan biri; “kuruların yanında yaşları da yakanlardan, yani kötülerle beraber iyileri de çöpe atanlardan” biri ise, size sevgiyle ilk tavsiyem şu olacak: Lütfen bu yazıları okumakta daha ileri gitmeyin! Okumanızı derhal, lütfen burada kesin!
Çünkü daha aşağıdaki yazılar, Kutsal Kitabın tercümelerini analiz ederek, veya mercek altına alarak; “iyilerle kötülerini” ayrı, ayrı tanımlamaktadır. Bu konuda “yakılması gereken kuruları” yani çöpe atılması gereken “kötüleri” tanımlarken; yaşatılması ve yaşanması gereken “yaşları” yani “iyilerini” yukarıdaki İncil sözünün verdiği ışık ve yetkiyle ayırt etmekte ve ayıklamaktadır.
Bu yüzden aşağıdaki Kutsal Kitap tercümelerinin analizinde, veya mercek altına alınmasında; belirlenen “işe yaramaz kötüleri” veya “yakılması gereken kuruları” görünce, “bunların hiç biri de işe yaramaz!” deyip; “yaşatılması gereken yaşları” yani “iyilerini” da aynı kefeye koyarak çöpe atarsanız, inanın çok yazık, anlamsız ve günah olacak!

KUTSAL KİTAP TERCÜMELERİNDE “YAŞLAR VE KURULAR!”

Bu başlığa şaşakaldınızsa eğer, hiç şaşmayın! “Kutsal Kitap tercümeleriyle beraber, tümü Tanrı esinidir. Kutsal Kitap, çevirileriyle beraber şimdiye dek tümüyle korunmuştur. Kutsal Kitap tercümelerinde hiçbir hata, yanlış, bozukluk, insan düşüncesi ve tahrifat... bulunmuyor...” gibi sözleri şimdiye dek çokça işitmiş veya söylemiş olabilirsiniz! Hatta bu konuda eskiden (benim gibi) çeşitli kitaplar, broşürler de yazmış olabilirsiniz. Kutsal Kitap “Tanrı sözü” olduğu inancıyla Ona asla toz kondurmamış olabilirsiniz. Tıpkı, bu yazıları yazan benim gibi!!!
Ancak şunu peşinen ifade edelim: “Biz ASLA Kutsal Kitaba saldıran, Kutsal Kitap düşmanları” değiliz! Bunu aklınıza bile getirmeyin! Tam tersine Kutsal Kitaba zaman sürecinde, HATALI TERCÜMELERLE yapılan saldırıları ve deformeleri, aşağıdaki yazılarımızda açığa çıkarıyoruz: Ta ki, bunlar kınansın, protesto edilsin, atılsın ve temiz, has, orijinal gerçekleri açığa çıksın istiyoruz!

Aşağıda açıklanan berrak, şeffaf, açık, basit ÖRNEK KANITLAR; Kutsal Kitaba toz kondurmayan beni, bu konuda hayal kırıklığına düşürdüğü gibi; eğer gerçekçi iseniz sizi de hayal kırıklığına düşürebilir. Aşağıda açıklanan örnek kanıtlarda, Kutsal Kitabın tercümelerinde, “işe yaramaz, bozuk ve sahte insan yorumları; yani, “yakılması gereken kurular” var olduğunu gün ışığı gibi açıkça göreceksiniz. Bu durumda, yakılmaması ama yaşatılması gereken “yaşları” da, yani “iyilerini ve doğrularını da” umarım, dua ederim, kurularla birlikte yakmazsınız!

0 yorum:

Yorum Gönder

site map


counter